Yeni Wi-Fi yöntemi ile duvarların arkasındaki harfler okunabiliyor

Yakın vakitte yapılan bir çalışma, duvarların gerisini Wi-Fi ile görmeden bir çığır açıyor. Yeni yol mevcut zorluklar için alternatif bir prosedür öneriyor; bu sistem, günümüzde hazır bulunan ticari Wi-Fi aygıtlarını kullanarak İngiliz alfabesinin yaklaşık bir kopyasını oluşturabilecek üzere görünüyor.

Wi-Fi ile duvarın arkasını görmek

California Üniversitesi‘nden araştırmacılar, görüş alanının ötesindeki objeleri görüntülemek için “Wiffract” ismini verdikleri yeni bir sistem geliştirdiler. Bu teknik, Wi-Fi radyo frekansı (RF) sinyallerinin, geometrik kırınım teorisi (GTD) unsurları doğrultusunda, görüntülenmesi gereken objelerin kenarlarıyla etkileşiminden yararlanıyor. Uygun matematiksel modelle Wiffract, duvarların içinden şekilleri ve harfleri “okumak” gibi harikulâde sonuçlar üretebiliyor.

Araştırmacılar, RF dalgasının bir kenar noktasıyla karşılaştığında, GTD’ye uygun olarak “Keller konisi” olarak bilinen bir ışınlar konisi oluşturduğunu açıklıyor. Wiffract’ın matematiksel modeli, GTD teorisini ve buna karşılık gelen Keller konilerini kullanarak sabit objelerin kenarlarını tespit edebiliyor. Wiffract, “yüksek güvenirlikli kenar noktalarını” belirledikten sonra objelerin formlarını tekrar oluşturabiliyor ve ortaya çıkan kenar haritasını gelişmiş bilgisayarlı görü teknikleriyle daha da geliştirebiliyor.

Büyük bir adım ve büyük bir kaygı kaynağı

Araştırmacıları, Wiffract sayesinde duvarın ardında bulunan İngilizce alfabenin okunabildiğini gösteren deneyler de paylaştı. Bu yeni usul, görüntüleme için kullanıma hazır Wi-Fi alıcı-vericilerinden gelen radyo dalgalarını kullanabiliyor ve RF algılama için bir makine tahsili gibi algoritma eğitimlerine gereksinimi ortdan kaldırıyor.

Ekip, Wi-Fi ve öbür kablosuz sinyallerin her yerde bulunması sayesinde, algılama ve “çevre hakkında bilgi edinme” de dahil olmak üzere çeşitli uygulamalar için radyo sinyallerinin kullanılmasına artık “büyük bir ilgi” olduğunu açıklıyor. Evvelki görüntüleme sistemleri “aktivite tanıma” yahut kişi tanımlama için harekete dayanırken, sabit objelerin detaylarını görüntülemede zorlanıyordu. Wiffract, Wi-Fi aracılığıyla sabit objeleri tesirli bir halde görüntüleyebildiği için bu meseleye bir tahlil sunuyor.

Wiffract’ın kullanım alanları ise oldukça geniş; akıllı konutlar, “akıllı alanlar”, yapısal sıhhat izleme, arama ve kurtarma operasyonları, nezaret, hafriyat alanları ve daha fazlası dahil olmak üzere çeşitli potansiyel uygulama alanları bulunuyor.

Her yeni teknolojide olduğu üzere Wiffract için de bir madalyonun öteki yüzü olayı var. Araştırma takımı konuşmaktan kaçınsa da Wiffract, önemli bir saklılık sorunu yaratıyor. Duvarların ardını okuyabilen bir teknoloji, önemli güvenlik kaygılarına yol açabilir ve potansiyel olarak siber hatalılara, kolluk kuvvetlerine mesken mahremiyetini uzaktan tehlikeye atmak, gözetlemek yahut casusluk için yeni bir araç sağlayabilir.